Surah Al-Falaq
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيْمِ
قُلْ اَعُوْذُ بِرَبِّ الْفَلَقِۙ١
Qul a‘ūżu birabbil-falaq(i).
[1]
De ki: "Yarılan karanlıktan çıkan sabahın Rabbine/yarılışlardan fışkıran oluşun Rabbine sığınırım!
مِنْ شَرِّ مَا خَلَقَۙ٢
Min syarri mā khalaq(a).
[2]
Yarattıklarının şerrinden,
وَمِنْ شَرِّ غَاسِقٍ اِذَا وَقَبَۙ٣
Wa min syarri gāsiqin iżā waqab(a).
[3]
Çöktüğü zaman karanlığın/gelip çattığı zaman göz perdelenmesinin/tutulduğu zaman Ay'ın/battığı zaman Güneş'in/taştığı zaman şehvetin/soktuğu zaman yılanın/ümit kırdığı zaman musibetin şerrinden!
وَمِنْ شَرِّ النَّفّٰثٰتِ فِى الْعُقَدِۙ٤
Wa min syarrin-naffāṡāti fil-‘uqad(i).
[4]
Düğümlere üfleyip tüküren üfürükçülerin şerrinden!
وَمِنْ شَرِّ حَاسِدٍ اِذَا حَسَدَ ࣖ٥
Wa min syarri ḥāsidin iżā ḥasad(a).
[5]
Kıskandığı zaman hasetçinin şerrinden..."