Surah Al-Lahab
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيْمِ
تَبَّتْ يَدَآ اَبِيْ لَهَبٍ وَّتَبَّۗ١
Tabbat yadā abī lahabiw wa tabb(a).
[1]
Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya!
مَآ اَغْنٰى عَنْهُ مَالُهٗ وَمَا كَسَبَۗ٢
Mā agnā ‘anhu māluhū wa mā kasab(a).
[2]
Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
سَيَصْلٰى نَارًا ذَاتَ لَهَبٍۙ٣
Sayaṣlā nāran żāta lahab(in).
[3]
Alevli bir ateşe yaslanacaktır o;
وَّامْرَاَتُهٗ ۗحَمَّالَةَ الْحَطَبِۚ٤
Wamra'atuh(ū), ḥammālatal-ḥaṭab(i).
[4]
Karısı da,
فِيْ جِيْدِهَا حَبْلٌ مِّنْ مَّسَدٍ ࣖ٥
Fī jīdihā ḥablum mim masad(in).
[5]
Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden...